Oyun tipleri ve takımlar: Assault – Demolitions - Heavy Gunner – Sniper - Spec Ops gibi sınıflar bulunuyor oyunda. Her birinin kendi özelliklerinin yanında kendilerine özel standart perk’leri de bulunuyor. Buradaki temel mantık çoğu oyunda olduğu gibi; bir takım bir yönden güçlü iken diğer yönden zayıf kalıyor, ama Call of Duty 4’e özel perk’ler sayesinde oyuncu kendine özel karakterlerini oluşturarak zayıf yönleri en aza indirebilecek. Böylece en iyi gelişimi sağlayan oyuncu veya takım galip gelecek. Deathmatch, Team Deatmach, Capture the Flage, Search and Destroy, Headquaters, Team Tactical, Sabotage, Old School ve Hardcore gibi türler mevcut. Artık sadece “Vur ve puan al” amacına hizmet etmiyor Call of Duty. Bu düşüncenin ötesinde oyuncuya başarısının karşılığı olarak bazı ödüller uygun görülüyor. Örneğin art arda 3 adam vurursanız radar kazanıyorsunuz. Daha ilerisini yaparsanız hava desteği çağırabiliyorsunuz veya diğer bir örnek olarak düşman radarlarında gözükmüyorsunuz. Aldığınız puanlara göre listelerde yükselirken aynı zamanda puan miktarına göre silahlarda da özelleştirmelere ve geliştirmelere gidilebiliyor. Bir Ak47’ye bomba atar veya dürbün gibi geliştirmeler yapabileceksiniz. Tüm silahlara göre modifikasyonlar mevcut. Oyunda vurulup öldüğünüz taktirde silahınızı başka bir oyuncu ele geçirebilir, ama bu o sıradaki oynanış için geçerli bir durum. Bir de yukarda da belirttiğim yeni bir oynanış türü olan Hardcore oyuncular için “Hardcore” modu bulunuyor. Bu mod sayesinde ekranda sürekli görmeye alıştığımız hedef imleci ve kurşun miktarı gibi görseller ortadan tamamen kalkıyor. Böylece daha gerçekçi ama daha dikkatli bir deneyim sağlanmış olabiliyor. Old School’da ise hiçbir sınıf bulunmuyor. Burada daha çok silah daha fazla sağlık ve daha sinirli bir ortam hakim olacak. Ayrıca Call of Duty 2 için sonradan yayımlanan Anti-Cheat yazılımı Punkbuster, orijinal oyun paketiyle geliyor bu kez. Üstelik daha da geliştirilmiş bir şekilde.
Perk’ler Eşsiz Call of Duty Multiplayer deneyimlerinizi daha da ileriye taşıyarak daha gelişmiş bir deneyim yaşamanız için mükemmel yöntemler. Her birinin güçlü yönleri var, ama her birinin zayıf yönleri de var. Önemli olan güçlü yönü oluştururken zayıf yönleri en aza kadar kapatabilmek. Perk’ler belki de en iyi MP düşüncelerinden biridir. Peki nedir bunlar ? İşte bazı önemli perkler;
Last Stand: Bu mod ölüm öncesi son yapılan hamle veya hamleler olarak tanımlanabilir. Oyun akışı içerisinde vurulduğunuz sırada yere düştüğünüz an belinizden tabancayı çıkartarak ölmeden önce bir kaç kişiyi daha vurarak puan toplamaya ve beraberinizde bir kaç kişi daha götürmenize olanak sağlanıyor. Tabii aynı durum rakipler için de geçerli. Bir diğer deyişle ölüm parmaklarınızın ucuna gelene kadar şarjördeki tüm mermileri boşaltmaya çalışıyorsunuz.
Deep Impact: Oyunda bulunan yapılar birbirinden ölümcül gibi görünüyor. Zira derin darbe dediğimiz özellik sayesinde ince sıva duvarlar, ahşap yapılar, tavan veya zemin dinlemeden arkasında her kim varsa öldürebiliyorsunuz. Bunu yaparken ki en iyi yönü bir tehlikeye maruz kalıyor olmamanız, ama aynı durum karşınızdaki için de geçerli olduğu sürece bu kez tehlike boyut değiştirebiliyor.
Double Tab: Bu özellik, kullandığınız silahın hız kapasitesini arttırarak daha kısa sürede daha fazla kurşun yani daha fazla ateş etme imkanı sağlıyor. Kötü yönü ise; çabuk mermi harcadığı için siz boş silahı doldurana kadar ölebilirsiniz.
Sleight of Hand: Bu özellik sıcak çatışmalar için birebir hayati önem taşıyan mermi doldurma süresince, kaybettiğiniz zamanı en aza indirerek daha çabuk silah doldurarak, tekrar hazır bir halde savaşmanıza olanak sağlıyor.
C4: Rakiplerinize tuzak kurmak için bundan daha iyi bir yöntem olamaz. Haritanın her hangi bir yerine kurduğunuz c4 patlayıcı sonrası gelen giden kişileri gözleyebilir ve bunun sonucu en uygun zamanda bombayı uzaktan kumanda ile patlatarak toplu temizlik yapabilirsiniz.
Dead Silence: Gizli bir katil veya hayalet bir savaşçı olabilirsiniz. Düşmanlarınızın arkasından sinsice yaklaşabilir ve sessiz bir bıçak darbesiyle işini bitirebilirsiniz.
UAV Jammer: Bu özellik sayesinde düşman radarında görünmeden hareket edebiliyorsunuz.
Extreme Conditioning: Adından da anlaşılacağı üzere aynı zamanda ekstra bir hıza ulaşarak daha hızlı hareket edebiliyorsunuz.
Dual Wield: Aynı anda yüksek güce sahip iki farklı ana silahı kullanabiliyorsunuz.
Iron Lung: Oyuncu nişan alırken nefesini daha uzun süre tutabiliyor.
Bunlar ve daha fazlası Call of Duty 4’te mevcut. Anlaşılan COD4 ile bizi yine uzun ve uykusuz geceler bekliyor olacak.
Bir askerin gözündenCall of Duty'den belki de beklenecek en son şeydir grafikler. Çünkü oyunun muhteşem atmosferi zaten oyuncuların başlıca istediği tek şeydi. Buna rağmen yine de sürekli kaliteli grafiklerle önümüze gelen Call of Duty, bu kez sınırları biraz daha fazla zorlayarak tam bir görsel şölen oluşturmuş. Her yönden taktiri hak ediyor. Işık oyunlarından modellemelere, çevre tasarımlarından, karakter tasarımlarına kadar her şey çok iyi, çok detaylılar. Orta Doğu’nun sıcak atmosferini, Rusya'nın soğuk yüzünü, Çernobil'in kasvetli ve ölü havasını öyle bir yansıtıyor ki; sanki her bölüm için farklı birer grafik motoru kullanılmış. Her ortama uygun renkler oyuna çok yakışmış. Bu kalite de görselliği yüksek bir sistemde de oynama mecburiyetinin olmaması Call of Duty'nin "Sistem dostu" kimliğini bir kez daha pekiştiriyor.
Savaşın sesiEskilerden bir “Grenade” vardı. Hatta “German” diye bağıran askerler. Şimdi ise duyduklarım kalitenin yanında ayrıca duyguları da verebiliyor. Diğerleri de vermiyor muydu ? Veriyordu evet, ama bu kadar baskılı değil. Gerçekten her alanda olduğu gibi sesler konusunda da çok iyi bir iş çıkartılmış. Beklenildiği gibi gitmeyen işler, geciken destek sonrası zor durumda kalan askerler, bazen ise bulundukları durum ile ilgili alaycı halleri ve onları en iyi şekilde tercüme eden sözler çok gerçekçi hazırlanmış. Zaten vızıldayan kurşunlardan, patlayan bombalardan ve çoğu kez insan yerine silahların konuştuğu bir ortam daha ne kadar iyi bir şekilde anlatılabilir bilemiyorum. Bilindiği üzere Call of Duty 2’de oldukça fazla sayıda Hollywood sanatçısı seslendirmelerde bulunmuştu. Bu kadrodan takviyeler COD3’te olduğu gibi COD4’te de mevcut.
Bir oyunda Alman, bir oyunda Rus seslendirmesi yapabilen sanatçılar bu kez de farklı insanların duygularına tercüman oluyorlar. Belli ki oldukça iyi bir dil hakimiyetine sahipler. Müzikler ise benim için çoğu oyunda olduğu gibi Call of Duty’de de farklı bir önem ve yere sahiptirler. Sadece oyunlara özel değil, normal günlük akış sırasında bile dinleyebileceğim kalitede müziklere sahip oyunumuz. Geçmişe tekrar baktığımızda Michael Giacchino (Call of Duty), Graeme Revell (Call of Duty 2) ve Joel Goldsmith (Call of Duty 3) gibi birbirinden başarılı ve ödül sahibi müzik adamlarıyla yoluna devam eden serinin dört numaralı üyesinde Harry Gregson ve Stephen Barton gibi önemli kişiler bulunuyor. Daha önce Metal Gear Solid, Max Payne ve Freedom Figthers gibi önemli projelerde yer almışlardı ve bu kez de Call of Duty için orkestranın başına geçen sanatçılar, savaşın atmosferine etki edecek oldukça hoş müzikler hazırlamışlar. Ortadoğu görevlerinde bu bölgenin hakim olduğu tonlarda (Darbuka ve vurmalı çalgılar) çalarken, Ukrayna görevlerinde gizlilik gerektiren görevler olduğu için daha mistik ve yavaş müzikler mevcut örneğin. Düşünsenize oyunda bir rap parçası bile bulunuyor.
Deforme dünyaCall of Duty, her ne kadar savaş konulu bir oyun olsa da fizikler üzerinde pek durulan bir yapım değildi. (Patlamalar ve birkaç efekt dışında) Geçtiğimiz yıl Call of Duty 3 ile görülen gelişim, yeni oyunumuzda daha da etkili bir şekilde monitörlerimize yansıyor. Infinity ward, bu konuda Havok’la yarışabilecek bir düzeye gelmiş. Oyunda, araçlar patlayabiliyor. Bunun sonucunda kapı, lastik, kaput gibi parçalar etrafa saçılıyor. Bina duvarları hasar alabiliyor. Ağır silahlar daha etkili hasarlar verebiliyor ve en önemlisi çevre deforme olabiliyor. Örnek vereyim, bir evin içerisindesiniz. Etraf bazı eşyalarla dolu. Odaya bir el bombası atın. Bunun etkisiyle odada bulunan vazo, masa ve benzeri eşyalar kırılıp etrafa savrulacak. Ayrıca duvarda bulunan tablolarda patlamanın etkisiyle duvardan düşecektir. Aynı durum sokaktaki bir tezgah ve üzerindekiler için de geçerli. Karakterlerin hareketleri ise inanılmaz gerçekçi. Bu konuda Call of Duty 4’ten daha iyi bir oyun şu an yok. Gerek koşarken, gerek saklanırken, gerek ise ölürken ki hareketler çok gerçekçi ve sürekli farklılık göstererek gelişiyor. Bir askeri koşarken vurursanız farklı, saklanırken vurursanız farklı, kolundan yada kafasından vurursanız farklı tepkiler göreceksiniz. Etkiye göre tökezliyor, savruluyor, istem dışı hareketlerde bulunuyor veya savrulabiliyorlar. Anlatmakla olacak iş değil bu. Yerde kıvranışları, ölüm öncesi son hamleleri ve acı çekme sahneleri öyle bir aktarılmış ki, oyuna insan “Bu askerlerde gerçekten duygu faktörü var” diyebiliyor. Düşünün, çoğu oyunda bir adam öldürdüğünüzde hemen yere yığılır ve olay anında biter. Bu durum Call of Duty’de artık böyle değil, oynayınca bunu daha iyi göreceksiniz veya görmüşsünüzdür. Aynı zamanda karakterlerimiz vurulma hissini de oldukça gerçekçi verebiliyorlar.
Var mı daha ötesi?Call of Duty 4 bir FPS, ama başka bir benzeri daha yok. Gerçekten inanılmaz. Yıllarca beklememize sonuna kadar değdi diye düşünüyorum. Bir çok oyunun en az 2-3 yıl gelişim aşamasında kaldığını ve sürekli ertelendiğini düşünürsek, oyunumuz hiç ertelenmeden 2 yıl aradan sonra piyasaya çıktı. Üstelik inanılmaz bir kalite düzeyiyle birlikte. Oyun ilk duyurulduğunda, hatta ilk videosu yayımlandığında yazı başında da belirttiğim gibi bir çok endişe vardı. Bir Battlefield 2 kopyası mı olacaktı? Yoksa Ghost Recon ve Rainbow Six gibi taktik ağırlığı eklenerek operasyon ağırlıklı bir oyun mu? Belki de en önemlisi bu oyun tutacak mı? Korkular ve şüpheler görüldüğü gibi yerini sevince bırakmış görünüyor. Zaten bu konuda da Infinity Ward başkanı Grand Collier’ın yaptığı bir takım açıklamalar vardı. Bir tanesinde “Baktığımızda günümüz modern savaş konulu FPS oyunları fazlasıyla taktisel. İşte burada Call of Duty 4, rakiplerinden kolaylıkla ayrılabiliyor.” gibi sözler sarf ederek aslında neyin ne olduğunu, Call of Duty’nin özünden yani heyecanından hiçbir taviz vermediğini söylemişti. Muhteşem grafikler, heyecanlı görevler, benzersiz gelişmiş Multiplayer ve çok yüksek bir sistem istememiş olması, birbirinden farklı sayısız geliştirilebilir silah. Bir oyuncu bunlardan başka daha ne isteyebilir ki? E3’te defalarca ödüllere boğulan “Yılın en iyi FPS oyunu” ödülü sahibi Call of Duty 4: Modern Warfare için söylenecek başka bir söz kalmadı (Toplam 40 E3 ödülü).
“Tescilli kalite, bu kez modern arenaya bomba gibi düştü.” Tadını sonuna kadar çıkarın, defalarca oynayın. Ben şimdiden Call of duty 5’i beklemeye başladım bile. İyi oyunlar.
Kaynak:Merlin'in Kazanı